“Nokta kadar menfaat için, virgül kadar eğilme!”

31/08/2025 Erol Anar 0

İnsanı hayat yorar. Bir noktaya geldiğinde insan artık ilişkilerinden, toplumdan, tabulardan, üzerinde baskı oluşturan her şeyden yorulmuştur. Bu yorulma bir teslim oluş ya da yukarıdaki alıntıda denildiği gibi bir vazgeçiş de değildir. Tam tersine, hiçbir şeyin anlamlı olmadığını anlamak ve bir dinlenme noktasına kaçıştır bir süreliğine.

Varoluşumun Anlamı

23/03/2019 Erol Anar 0

Herkesin yaşam serüveni de farklıdır, size göre yanlış olan başkasına göre doğrudur. Ama benim kendi serüvenimde vardığım nokta budur. Varoluşumun temel kaynağı özgürlükle beslenmesidir. O yüzden özgürlüğümden ne bugün, ne yarın, ne bir günlüğüne, ne de bir saatliğine vazgeçerim. Eşitlik ve özgürlük aynı anda ve yan yana değillerse, sonra da yan yana olmayacaklardır bana göre.

Varoluşumun Tek Amacı Özgür Olmaktır

13/02/2019 Erol Anar 0

Peki nedir varoluşumuzun amacı? Biz Evren’in, yıldızların çocuğuyuz, yıldız tozundan meydana gelmişiz. Meydana gelişimiz tamamen tesadüfi olsa da, herhangi bir varoluş amacı olmasa da, ona anlam yüklemek zorunda hissederiz kendimizi.
Bir vida değiliz, neyiz peki? Bir canlı, doğayı dönüştürme gücüne sahip bilinçli bir insanız, bununla övünürüz. Amaç nedir; bence amaç tektir. Bütün insanlık tarihinin amacı özgür yaşamaktır.
Özgürlüğün olmadığı yerde, gerçek mutluluk da yoktur, sevinç de.

Sana Mektuplar: Kayıp Bir Eldiven Gibiydin

10/08/2018 Erol Anar 0

Nefes alacak, günlük hayattan bir anlığına olsa da kaçıp kurtulacak, içimizdeki denizin dalgalarının ve martıların çığlık çığlığa seslerini duyabileceğimiz bir adaya ihtiyacımız var. Eğer gerçekte böyle bir adamız yoksa, hayalimizde böyle bir ada yaratmalıyız. Gün gelir hayal gerçeğe karışır. Artık o zaman neyin hayal neyin gerçek olduğunun bir önemi kalmaz. Hayaline o kadar gömülürsün ki, gerçek umurunda bile değildir artık. İşte böyle bir gerçekliktir bir ada yaratmak.

Egzistansiyalist Kahvaltı

14/06/2018 Erol Anar 0

Ertesi gün bir kafede kahvaltı yapıyoruz. Arkadaşım öğleye doğru ancak kalkabildiğimizden dolayı işine gidemedi. Menüde, bir koyu kahve ve sert sigaradan oluşan “egzistansiyalist kahvaltı” gözümüze ilişiyor. Ama biz başkasını tercih ediyoruz. Ve gülümsüyorum, elbette sabah sabah böyle bir kahvaltı yapan bir kişi Sartre’ın bunaltısının tam içine düşer.