“Nokta kadar menfaat için, virgül kadar eğilme!”

31/08/2025 Erol Anar 0

İnsanı hayat yorar. Bir noktaya geldiğinde insan artık ilişkilerinden, toplumdan, tabulardan, üzerinde baskı oluşturan her şeyden yorulmuştur. Bu yorulma bir teslim oluş ya da yukarıdaki alıntıda denildiği gibi bir vazgeçiş de değildir. Tam tersine, hiçbir şeyin anlamlı olmadığını anlamak ve bir dinlenme noktasına kaçıştır bir süreliğine.

Bazı insanlar hayata fazla gelir

01/06/2025 Erol Anar 0

Yüzüne gülerken seni aynı anda zihninde ve kalbinde öldüren insanlar. Belki sonsuza kadar yok olmanı dileyen insanlar. Her fırsatta birbirlerini kıskanan insanlar belki. Maskelerinin arkasından riyâkarlık akan insanlar.

Pencereler

02/03/2025 Erol Anar 0

İlk makalemi 23 yaşında yazdım ve yayınlandı. O zamandan bu yana, yaklaşık 36 yıldır yazıyor, sorguluyor, araştırıyor ve öğreniyorum. Gerçi o zamanlar tek taraflı bir […]

Bir Yalanı Bir Hayat Sanarak Yaşamak

01/01/2022 Erol Anar 0

Ama bence anlaşılmak da artık o kadar önemli değil. Çünkü bir insanı ancak kendisi anlayabilir; onun bile hayatını adaması gerekir buna kendini anlamak için, az da olsa. En kötüsü de belki seni anladığını düşündüğün birisinin, gün gelip de seni gerçekte hiç anlamadığını fark etmek. 

Varoluşsal Birkaç Not

02/12/2020 Erol Anar 0

İktidar, kariyer ve paranın peşinde koşar çoğu insan. Kumu ellerine alıp Pessoa’nın dediği gibi onu altın tozuymuş gibi düşünürler iktidar, para ve kariyer peşinde koşarken. Ama bir gün gelir ki, ellerindekinin sadece kum olduğunu görürler kaçınılmaz olarak. Neyi elde ederlerse etsinler, elleri boş kalacaktır sonunda, kaçınılmaz sondur bu. İşte size boşa harcanmış hayatlar. Bir hiç için harcanmış, kuma adanmış hayatlar.

‘İnsan İnsanın Yorgunudur’

23/02/2020 Erol Anar 0

İnsan, insanı yorar, insanın kendisini yormadığı kadar. İnsan, insanı bıktırır, tüketir, sömürür, bitirir. Herkes bir diğerinin kendisini sırtında taşımasını, zayıflıklarını, yetersizliklerini diğer kişinin kapatmasını ister. Bir bakmışsınız izin verirseniz sırtınıza binerler, hiç de inmeyi istemezler siz taşıdıkça. İnsanlara yardım etmek başka, onları kendi ağırlıklarından kurtararak sırtında taşımak başkadır.

Kendimizi Sevmek Üzerine

11/02/2020 Erol Anar 0

Oysa kendimizden önce başkalarını sevmemiz istendi. Bu yüzden ne kendimizi, ne de başkalarını gerçekten sevebildik. “Ben” olmamamız, kendi benliğimizi unutarak, “biz”in sıradan bir parçası olmamız istendi. Bu yüzden ne ben olabildik ne de biz. Çünkü ben olamayan, biz de olamazdı. Ne kendimiz olabildik, ne de başkası. O ancak bütünün bir vidasından başka bir şey olamazdı. Bunu da yıllar sonra öğrendik. Önce ben olacak, bir kişilik olacak, özgün olacak; ondan sonra biz’in bütünün bir parçası olacaksın istersen. Ama gönüllü olarak ve bütünden bağımsız durarak aynı zamanda.