Bir tarafın diğerine muhtaç olduğu (ekonomik ya da başka anlamlarda) bir ilişki, eşit bir ilişki değildir ve menfaat ilişkisine dayanır. Eşit bir ilişki, her anlamda ilişkinin öznelerinin kendi ayakları üzerinde durabildiği ilişkidir.
Araya ayrılık girerse, bıraktığın kişiyi asla bulamazsın. Çünkü insanlar her saniye değişir. Bu hayatın diyalektiğidir. Ne giden kişi aynıdır, artık ne de dönen. Giden de, kalan da, ikisi de yabancılaşmıştır. Yollar, insanı birbirine yabancılaştırır. Bu yabancılaşmayı aşabilen ilişkiler de vardır, aşamayıp tökezleyip tükenenler de. Birçok ilişki ise tükenmiştir, ancak devam eder. İki insan birbirlerini sürükleyerek mutsuz bir biçimde ilişkilerini taşırlar ileriye doğru.
İçinde yaşadığımız toplumlarda, sistemde, ikili ilişkiler bozuldu, sahteleşti, insanlar kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmüyorlar. Yarış atı gibiler, herkes her konuda herkesle yarışıyor. Kuşatılmışlık egemen. Onlar gibi olmak istemiyorum. Kimseyle yarışmak istemiyorum. Kendim olmak istiyorum. Sahte, çıkara dayanan yüz ilişkim olacağına birkaç dostum olsun yeter bana. İkili ilişkilerimiz cam bir bardak gibi avcumuzda kırıldı ve avcumuzu kesip kanatıyorlar.