Dostoyevski Üzerine Notlar (1): Hayatına Bir Bakış

12/05/2018 Erol Anar 0

Dostoyevski çocukluğumdan bu yana favori yazarlarımdan birisidir, hatta bir yazardan daha fazlasıdır. Onunla ilk kez kitap okumaya başladığımda insan davranışlarını ve hayatı tanımaya başlamıştım . İlkokul beşinci sınıfta onun kitaplarıyla tanışmıştım. Babam Rus klasiklerini severdi. Tüm kitaplarını, daha ergenlikte bitirmiştim. Ama şimdi yıllar sonra tekrar Dostoyevski üzerine kapsamlı bir makale yazmaya karar verince, onun tüm kitaplarını yeniden okudum. Tabi aradan yıllar geçtiği ve ben aynı kişi olsam da hayata daha farklı bir açıdan baktığımdan, onun yapıtlarına da eleştirel yaklaşıyorum. Ama bu onun, benim için dünyanın en önemli yazarlarından birisi olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Çok sular akmış köprülerin altından o zamandan bu yana. Ama Dostoyevski hâlâ dünya edebiyatının devi olarak yerinde duruyor ve değerinden bir şey kaybetmek bir yana, giderek de yıllanmış bir şarap gibi değer kazanıyor.
Dostoyevski’yi okuyanların bir kısmı onu çok severler bir kısmı hiç sevmez, hatta nefret edebilirler. Böyle yazarlar vardır; sevenler çok sever, sevmeyenler nefret eder. Dostoyevski, işte o yazarlardan birisidir. Aslında ben kişisel olarak onun yazarlığın biraz ötesinde olduğunu düşünüyorum.

Herkesin içinde bir Dostoyevski vardır

07/05/2018 Erol Anar 0

Ne kadar güzel bir anlatım değil mi dostum? İnsan ruhunun derinliklerine doğru bir geziye götürüyor bizleri. Oysa insanlara burun kıvırmaktan, onları küçümsemekten, kendimizi üstün görmekten başka ne yapıyoruz söyler misin?
Hep insanları kategorize etmez miyiz: Eğitimliler, eğitimsizler ya da kültürlüler, kültürsüzler diye? Ne kadar saçmadır oysa, kültürsüz kim vardır ki bu yeryüzünde! Kültür, insanın doğaya karşı yarattığı her şey değil midir dostum? Eğitimsiz olarak gördüğümüz insanlardan öğrenecek bir şey yoktur bize göre, onları dinlemeye değmez bile. Eğitimlilerle ise kıyasıya bir sidik yarışına girer, kendimizi kanıtlamaya çalışırız.