Her Vagonu Ayrı Bir Yöne Giden Tren

29/11/2020 Erol Anar 0

Şimdi hâlâ Havza istasyonunda yürüyen bir çocuğum ben, aynı zamanda da çok uzaklardayım Geçenlerde burada yayınladığım “Aşağı Mahalle” adlı henüz yayınlamadığım kitabımdan “Demiryolu Çocukları” başlıklı […]

Gerçeğe ve Hakikate Giden Yol Reddetme Kültürüyle Başlar

25/11/2020 Erol Anar 0

Bir şeyleri reddetme eğilimi çocukluğumdan bu yana benim bir özelligim oldu. Bana dayatılan herhangi bir şeyi mahalle, devlet, ya da başka güçlerin baskısıyla kabul etmem mümkün değil. Ben kendim özgürce seçmeliyim kendi düşüncelerimi. İnsanı başkalarından farklı kılan kendi öz kimliğine yaklaştıran düşünce ve eylem, önce her şeyi ve herkesi reddetme kültürü ile başlıyor.

“Demiryolu Çocukları”

19/11/2020 Erol Anar 0

Kışın demiryolu bir başka güzel olurdu. Açık bir yol olduğundan okula giderken ayaz yüzümüzü adeta keser, yüzümüz kıpkırmızı olur, adeta kulaklarımızı parmaklarımızı hissetmezdik başımızdaki bere ve elimizdeki eldivene rağmen. Bazen köpeklerimiz de bizi takip eder okula kadar gelirlerdi. Özellikle tüylü güzel av köpeğimiz Ceylan bizi takip etmeyi ve demiryolu kenarında yürümeyi çok severdi. Ben ara sıra geriye döner parmağımla evin bulunduğu yönü gösterir ve ,

“Büyük Oyun” Retoriği Üzerine

17/11/2020 Erol Anar 0

Bu “dış güçler” politikası her daim özellikle totaliter ülkelerde uygulanır. Çünkü içeride böylece manipülasyon yapmak ve gerçeği farklı göstermek mümkün olurken, aynı zamanda milliyetçilik ve din de kullanılarak hükümet kendi taraftar kitlesini kemikleştirir. Hatta kendine taraftar olmayanları bile kendi yanına çeker. Bu söylemler baktığımız zaman çoğunlukla da iktidarlar açısından başarılı olmuştur. En azından bir süreliğine. Ama hep bu söylem ilelebet başarılı olamaz.

İttihat ve Terakki Anlayışı Günümüzde Hâlâ Geçerlidir

02/11/2020 Erol Anar 0

Derin devlet köklerini o zamanlardan alır. “Devlet içinde devlet” denilen bu çekirdek, önemini ve etkisini hiçbir dönemde kaybetmemiştir bugüne dek. Zamanın muktedirlerinin “Bin operasyon yaptık.” sözlerindeki gizli ve devletin kendi yasalarına bile aykırı operasyonları yapan, işte bu çekirdek devlettir. Bu, devletin gizli, vurucu gücüdür. Çünkü bu çekirdek kadro, resmi ideoloji sınırları içinde düşünmeyen herkesi “doğal düşman” olarak görür ve bazen de ortadan kaldırır.