Takvim Yaprakları ve Önemli Günlerimiz

28/12/2019 Erol Anar 0

Burada bence önemli olan, kendi duyarlılığımız, inancımız, dünya görüşümüz anlamında önemli olan bir günü anarken, bunu bir nefret söylemine dönüştürmeden, bununla ilgili olmayan insanları suçlamadan, hakaret etmeden, insan hakları ihlali yapmadan, insanların farklı düşünebileceğini kabul ederek yapmak gerekir. Kimse kimse gibi düşünmek zorunda değil. Yoksa birilerini bizim gibi düşünmeye zorlar ve kendi düşüncemizi dayatırsak, hangi düşünceyi savunursak savunalım bunun adı faşizm olur.

Bize Dayatılanları Sevmek Zorunda Değiliz

23/12/2019 Erol Anar 0

Soru da şu: Bize bazı edebiyat eleştirmenleri ya da akademik çevrelerce dayatılan hatta kutsal bir ikonmuş gibi sunulan yazarları beğenmek zorunda mıyız? Onları büyük olarak görmek durumunda mıyız, yoksa kendi bireysel tercihimizi özgürce yapabilir miyiz? Yoksa bu “haddini bilmezlik” midir? Ben okurun bu konuda tercih hakkı olduğuna inanıyorum.

İnsan Üzerine Notlar

19/12/2019 Erol Anar 0

İnsan dinlerin, ideoljilerin, aydınlanmanın yükselttiği yerine layık olmayan bir canlıdır. O kirlidir, tepeden tırnağa. Kendi kanıyla kirlenmiştir. Kendi kanıyla yıkanmıştır. Onu oradan indirip temizlemek ve kutsallaştırmamak, tekleştirmemek, yeniden doğaya ve evrene kazandırmak gerekir. Onun yeniden insanlaşmasının tek yolu budur: Uyum, evrene, flora’ya ve fauna’ya uyum.

Entropi, Evren ve Özgürlük

17/12/2019 Erol Anar 0

Neden? Çünkü entropinin olmadığı yerde ya da düzensizliğin az olduğu yerde baskı vardır. Çünkü şişenin içindeki bir gaz gibi dışarıya çıkmak ister sürekli özgürlük. Yani baskıdan özgürlüğe, düzenlilikten düzensizliğe geçmek ister. İşte insan da kölelikten ya da onu kuşatan yasalardan bir şekilde tıpkı şişeden çıkan gaz gibi kurtulup düzensizliğe, yani özgürlüğe geçmek istemiştir. Burada düzensizliği olumlu anlamda kullanıyorum, kendi içinde bir düzen taşıyan düzensizlik, yani sınırsızlık anlamında.

İktidar Makinesi Nasıl İşler?

14/12/2019 Erol Anar 0

Anlamı, siyasal iktidar makinesi güçsüzlüğe tahammül edemez. Güçsüz kalındığı anda liderin yerine birçok kişi talip olur. Hem de en yakınındaki insanlardan başlayarak. İktidar makinesi böyle işler. Burada sadakat, merhamet ve vicdan, ahlâk gibi duygu ve kurallara yer yoktur. Her şey mübahtır onu ele geçirmek için. Bu makineyi ele geçirmek için yıllarca omuz omuza aynı dünya görüşü çerçevesinde savaşan insanlar, bir anda düşman kesilirler birbirlerine.

Sanata Dair Bir Anekdot

13/12/2019 Erol Anar 0

O zaman şöyle düşünebiliriz, bir yapıtı ya da herhangi bir objeyi, birisinin ne zaman hangi koşullarda ve nasıl ürettiği, yorumladığı değil, o kişinin içinde bulunduğu durum önemlidir. Eğer Picasso hiç tanınmamış bir ressam olsaydı, o garson peçeteyi almayacaktı imzalatarak ondan. Demek ki yapıtın kendisi, sanatçının adının gölgesi altında kalabiliyor ve bazı sanatçılar reddedilmez oluyorlar bu şekilde. Sanatçı böylelikle adını tartışılmaz olana bölgeye taşıyor.

Mutluluk Üzerine Notlar (2)

06/12/2019 Erol Anar 0

Bir kez kendi iç merdivenine adım atan bir daha asla çıkamaz oradan. Öyle bir iç dünyadır ki yürüdükçe merdiven sayısı artar, yürüdükçe genişleyen sonsuz bir dünya içimizdedir işte. Asıl olan onu keşfetmektir.

Bertrand Russell Üzerine

03/12/2019 Erol Anar 0

Yaşadığı dönemde çok etkili ve ünlü bir filozoftu. Hatta Albert Einstein, “Büyük düşünürler her zaman orta zekâlı insanlardan şiddetli muhalefet görmüşlerdir.” sözünü Russell’ı desteklemek için yazdığı mektupta kullanmıştır. Okunması ve anlaşılması gereken önemli çağdaş filozoflardan birisidir Russell.