Ayna

28/04/2019 Erol Anar 2

Hep kurbanı, ezilmişi, hakları çiğnenmişi oynarsın; ama yeri geldiğinde ezilmiş ve yoksulları senden fazla ezen olmaz. Ötekileştirmeyi, dışlamayı, izole etmeyi seversin ve hep uygularsın. Seninle en küçük düşünce, inanç, ırk, kültür ya da davranış farklılığında olanları ötekileştirir ve onlar için parmağını bile oynatmazsın.

“Ben Bir Vatandaşım!”

24/04/2019 Erol Anar 0

Sinan, Samsun’a gelmişken İl Emniyet Müdürü Osman beyi de ziyaret etmeyi düşünmüştü. Çünkü Osman beyin oraya tayin olduğunu biliyordu. Osman bey ile, İstanbul’da Mahmutpaşa Karakolu Emniyet Amiri iken tanımıştı ve Mahmutpaşa’daki handaki dükkâna çok gelip giderdi kendisi. Sinan onun ev perdelerini yapmıştı, ayrıca Osman Bey’in kendisi de Sinan gibi Çerkesti, bu nedenle de onu severdi.

Özgürlük Yarınlara Değil, Bugüne Şimdiye Aittir

22/04/2019 Erol Anar 1

Özgürlük, ne orada, ne şuradadır. Ne geride, ne ileridedir. Ne yukarıda, ne aşağıdadır özgürlük. Özgürlük buradadır ve şimdi senin bulunduğun yerdedir. Özgürlüğünü şimdi, burada hemen istemezsen ona bir daha çok zorlukla sahip olursun. 

Sarı Çizmeli Mehmet Ağa

21/04/2019 Erol Anar 0

Mehmet bizim okuldan arkadaşımızdı. Uzun boylu, kumral birisiydi. İnce sivri bir çenesi, gür saçları ve yeşil gözleri vardı. Yaşından daha olgun görünürdü, sakalları bile diğerlerinden […]

Hayatın Bir Anlamı Var mıdır ya da Olmalı mıdır?

19/04/2019 Erol Anar 0

Bu noktada ölüm aslında, kişinin varlığını da kanıtlayan bir argümandır. Ölecektir, çünkü yaşamaktadır ve vardır. Ölüm bu noktada bir kabulleniştir. Adler’in dediği gibi kaçınılmaz olandır. İşte böyle düşünen insan, yaşamaktan zevk alan, hayatta olduğu sürece bundan verim sağlayan, hayatını anlamlandırmak isteyen insandır.

Irmak Cumhuriyeti

12/04/2019 Erol Anar 0

Mahallemiz yani Aşağı Mahalle, Havza’nın o zamanki en canlı merkezi olan Samsun – Ankara karayolu üzerindeki Dörtyol’un hemen arka tarafına konumlanmıştı. İki blok sonunda ise arka taraftan bahçeler başlardı ırmağa kadar. Bu bahçelerin devamında ise ırmak vardı. Ve daha sonra bahçeler Karşıyaka’da devam ederdi. Irmak, Karşıyaka ile Aşağı Mahalle’nin sınırını belirlerdi. Irmak kenarı, bizim özerk cumhuriyetimizdi.

Önemli Olan Devrimin İkinci Günü Devrimci Kalabilmektir

11/04/2019 Erol Anar 1

Peki Bakunin gibiler neden vurulmalıydı devrimin ikinci günü? Çünkü onlar ne devlet, ne iktidar, ne de koltuk istiyorlardı. Onların istediği tek şey vardı: Gerçek özgürlük. Onlar halkın doğrudan demokrasi yöntemleri ve sivil kuruluşlar aracılığıyla kendi kendisini yönetmesini istiyorlardı. Halkı kendileri yönetmek, halka bir sürü çobanı gibi davranmak istemiyorlardı.

Öğrenilmiş Çaresizlik ve İtaat

10/04/2019 Erol Anar 1

Öğrenilmiş çaresizlik var olan koşullara teslimiyettir ve bireyin özsaygısını törpüleyerek, onu koşulsuz itaate zorlar. Burada başta siyasal iktidar olmak üzere her tür iktidarın kullandığı ve bireyde umutsuzluk, güçsüzlük yaratarak onun teslim olmasını itaat etmesini sağlamak için kullanılan bir yöntemdir.

Geçmişten Uğultular

09/04/2019 Erol Anar 1

Bu günlerde başka mahallelerden çocuklar da bizim mahalleyi ziyaret eder ve şeker isterlerdi kapılarını çaldıkları evlerden. Bunlar Havza’nın tüm mahallerini, ellerindeki naylon şeker poşetleriyle ziyaret eder ve şeker biriktirirlerdi. Naylon torbalarının içinde binbir çeşit akide şekerleri parıldardı bunların. Hepsini yiyeceklerinden değil, ama şeker biriktirmeyi severlerdi bu çocuklar bayramlarda.

Dörtyol Çocukları

07/04/2019 Erol Anar 0

Necdet gelirdi okula gitmeden önce, hep beraber tren yolundan giderdik okula ilkokuldan beri. Bizim okul güzergâhımız hiç değişmedi. Karşıyaka’dan gelenler de tren yolu üzerinden giderlerdi okula. Bazen kız kardeşim Jale, ben ve Necdet ile giderdik ve Gar müdürünün kızı Sabiha ve kardeşleri de bize katılırlardı orada Havza Tren Garı’nın önünde. Gar’ın hemen üstündeki evde oturuyorlardı.  Ve oradan hep birlikte sohbet ederek yavaş yavaş okula giderdik. Necdet ile ben sigara içerdik okuyla giderken.